1923’te Bogota’da dünyaya gelen Alvaro Mutis, Marquez’den sonra kendi kuşağının en önemli edebi isimlerinden biri olarak görülür. Edebi şöhretini yakaladığı “Maqroll” serisinde, Conrad’ı çağrıştıran hikâyeler anlatan Mutis’in kendi yaşamı da kısa romanlarının kahramanı Maqroll El Gaviero’ya benzer. Babası bir diplomat olan yazar henüz iki yaşındayken Brüksel’e taşınır, orada bir Cizvit okuluna devam eder. 1934’te babasının ölümünden sonra Kolombiya’ya dönen Mutis, romanlarında sıkça yer verdiği tropiklerle burada, babaannesine ait kahve çiftliğinde yaşarken karşılaşır. Bogota’da eğitimine devam eden Mutis üniversite yıllarından itibaren şiir yazmaya başlar. 1948’den itibaren Standard Oil ve daha sonra Esso’nun halkla ilişkiler bölümünde çalışmaya başlar. 1956’da kaçakçılıkla suçlanır ve Mexico City’e kaçar. Burada Lecumberri hapishanesinde 15 aya mahkum edilir. Meksika’da Octavio Paz’la olan arkadaşlığının da payıyla şair olarak ün kazanır ve daha sonra Hollywood filmlerini tanıtmak üzere Avrupa ve Güney Amerika’da çokça seyahat eder. Bu dönemde Marquez’le de arkadaşlık kuran Mutis, kitaplarının ilk denemelerini Marquez’e okutur.

Eserlerinde tropikal motiflerin önemi hakkında Mutis “ Yazdığım her şey Tolima’daki o tropikal köşeyi anma ve kaydetme üzerinedir. Buradan türeyenler benim rüyalarımın, geçmişe olan özlemlerimin ve zevklerimin asıl maddeleridir.” demektedir.